GEZİ

GEZİ

Macahel Nerede?

Macahel

Macahel Artvin ilinde yer alan bir vadinin adı daha doğrusu bir bölgenin adıdır. 1921 yılında yapılan yöre halkının referandumu ile 18 köyün altısı Türkiye topraklarında kalmayı tercih etmiş ve sınır gürcistanla sınırı bu şekilde oluşturulmuş.

Macahel

Macahel Doğa Manzaraları

Macahel Doğa Manzaraları

2002 yılında WWF tarafından Biyosfer Rezervi bölgesi olarak ilan edilmiştir ve dünyanın 25 sıcak noktasından biridir Macahel. Biyosfer Rezervi alanı nedir diye soracak olursanız örneklendirme olarak anlatmak anlatmak istersek bir metre kare alanda onlarca çeşit bitki çeşidi bulunmaktadır bu da Macahel toprakların zenginliğini göstermektedir.

Macahele nasıl gidilir?

Artvin Macahel bölgesine gitmek isteyenlere öncelikle söyleyeceğim şey ilkbahar mevsimin başlarında yola çıkmaları olacaktır. Çünkü yüksek dağlarına yağan karlar yolları kapatmakta ve ulaşım sorunu yaşanmaktadır. Doğanın uyanması da zaten ilkbahar ile başlıyor ve muazzam bir şekilde sizleri karşılıyor.

İstanbul’dan Macahel’e  gelmek isteyen gezginler eğer otobüs vasıtasıyla geleceklerse yolculuk ortalama yirmi saate yakın sürüyor. Tavsiyem eğer benim gibi uçak korkuları yoksa uçakla gelmeleridir.

Yaklaşık bir buçuk saat sonra uçak yolculuğu sonunda Trabzon Hava Alanına oradan da Artvine aktarma yapmaları gerekmektedir. Bir diğer alternatif ise Gürcistan  Batum hava alanından aktarma yapmak olacaktır.

 

Macahel Doğa Manzaraları

 

Macahel’e gelip görmeniz için bir çok neden var bunlardan en birincisi muazzam doğası, eminim ki gelip görenlerin bir daha gitmek istemeyecekleri bir yer olarak hatıralarında kalacaktır.

Eşsiz doğasını yakından görmek için Galerimize göz atabilirsiniz, Macahel galerisine ulaşmak için tıklayın

Macahel’de konaklama otel ve pansiyon hizmetleri için ön rezervasyon yaptırmayı sakın unutmayın, buraya tıklayarak rezervasyon sayfasına ulaşabilirsiniz.

 

GEZİ

Tarihi Muratlı Camii

Borçka Muratlı Köyü’nde yer almaktadır. Mahfile giriş sağlayan kapının üzerindeki kitabeye göre yapı, Hicri 1262 Miladi 1846 yılında, Ahmet Usta ( Aslan oğlu ) tarafından inşa edilmiştir. Yine üzerindeki kitabelerine göre, Hicri 1263 Miladi 1847 tarihinde Uzunhasan Zade Hüseyin Alemdar tarafından minberi, Sağıroğlu Hüseyin Ağa tarafından da mahfil katı yaptırılmıştır.

Yöredeki Rus işgali zamanında iç mekanda meydana gelen tahripler nedeniyle, onarım gören camiinin orijinal ahşap minaresi 1979 yılında yeniden yaptırılmıştır. Bunların dışında halkın katkılarıyla, kısmi onarımlar geçiren camii, ibadete açık bulunmaktadır. Kuzeyde iki katlı son cemaat yeri, doğu yönünde, iki katlı jandarma karakolu, minaresi bulunmaktadır. Ana mekan dıştan, 15.25×12.80 m. ölçülerinde, kareye yakın dikdörtgen plana sahiptir. Minaresi ve bodrumu dışında, tüm yapı ahşaptır.

Doğu cephesi, altındaki bodrum katı, kuzeydeki son cemaat yeri ve ana mekanın bu yöndeki yüzeylerinden meydana gelmiştir. Güney cephesi, yine bodrum katı ve ana mekandan meydana gelmektedir. Batı cephesi, doğu cephesinde izlenen üç mekanın ortak yüzeylerini içermektedir. Giriş bölümünü teşkil eden kuzey cephesinin dışa yansıyan kısmında, bodrumun yüzeyi, iki katlı son cemaat yeri ve minare kaidesi yer almaktadır. Yapı, dıştan kırma çatıyla örtülmüştür. İç mekanın en önemli süslemeli bölümü ajur tekniğiyle ele alınan minberdir.

Giriş kapısı ve minberi ağaç oymalı çeşitli motiflerden ve süslemelerden oluşmaktadır. Cephelere sonradan sürülen yağlı boya, yapını orijinalliğini bozmuştur. Ancak zengin süslemeli harimin halen vernikle korunan birimleri, büyük bir kazançtır. Yapı, geç devir Osmanlı camileri içinde, bölgeye özgü zengin ağaç oyma süslemeleri açısından önemlidir.

GEZİ

Maral Şelalesi

Karçal Dağları’nın (3 bin 415 metre) üç koldan kuşattığı Maçahel Vadisi’ni süsleyen Maral Şelalesi, 65 metreye yakın yükseklikten düşüyor. Ladin ve kayın ağaçları arasından rengârenk kelebekler eşliğinde dik bir yamaçtan aşağı doğru inen şelale yolu oldukça zorlu.

Bazen ağaçların iri kökleri, bazen de köylülerin yaptığı ahşap merdivenler yardımcı oluyor yürüyüşe. Düz bir alana gelindiğinde, olanca zarafetiyle bir tablo gibi karşınızda duran Maral Şelalesi bütün yorgunluğunuzu unutturuyor. Metrelerce yüksekten dökülen su, yüzülebilecek büyüklükte bir göl oluşturuyor.

İlçe merkezine yaklaşık 55 kilometre uzaklıktaki bu cennet köşe, UNESCO’nun “İnsan ve Biyoküre Programı” çerçevesinde Türkiye’nin ilk biyosfer rezervi ilan edildi 2005 yılında. Kış aylarının çetin koşulları yolları kapattığı zamanlarda, Gürcistan üzerinden Artvin merkeze geçiyor Camili köylüleri. 

GEZİ

Güreşen Kemer Köprüleri

Güreşen Kemer Köprüleri

Yapı üzerinde kitabe bulunamadığından hangi tarihte yapıldığı bilinmemektedir. Ancak yörede yaygın olarak bulunan bu köprülerin geç Osmanlı döneminde yapıldıkları dikkate alındığında, buranın da muhtemelen XVIII. y.y.’ın sonlarında inşa edildiği söylenebilir.

Güreşen Kemer Köprüleri

Günümüze korkulukları hariç, sağlam olarak ulaşmıştır. Beğlevan deresi üzerinde bulunan köprü, kuzeybatı-güneydoğu istikametinde olmak üsere, döşeme uzunluğu 20.90 m., genişliği 2.93 m. ve kemer yüksekliği 8.70 m., genişliği ise 17.30 m. olan tek gözlü ve yolunun eğimli olduğu köprüler grubuna girmektedir.

İki kademeli sivri kemerle vurgulanan köprü gözünün güneydoğu ayağı, ana kaya üzerine oturtulmuşken, diğer taraftaki dere yatağı içine yerleştirilmiştir. Kemerlerinde iyi işçilikli düzgün kesme taş, tempan duvarlarında ise moloz taş malzeme kullanılmıştır.

GEZİ

Camili Bölgesi Biyosfer Alanı

Camili Bölgesi Biyosfer Alanı

Türkiye’nin ilk ve öncü biyosfer rezervi olan Camili Biyosfer Rezervi’nde 2000 yılından bu yana Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından Küresel Çevre Fonu (GEF) desteği ve hibe katkısıyla “Biyolojik Çeşitlilik ve Doğal Kaynak Yönetimi” Projesi yürütülmektedir.

Camili

saf Kafkas arı ırkının varlığını sürdürdüğü bir alandır. Ayrıca, Camili Batı Palearktik bölgedeki en önemli süzülen kuş göç yollarından birisi üzerinde bulunduğu için küresel öneme sahiptir.

Saha ayrıca, Doğu Karadeniz Dağları Önemli Kuş Alanı (ÖKA) ve Karçal Dağları Önemli Kuş Alanı içinde yer almaktadır. Alpin çayırlıklarda yaşayan ve aynı zamanda Kafkasya endemikleri olan ur keklik (Tetraogallus caucasicus) ve huş tavuğunun (Tetrao mlokosiewiczi) varlığı sağlıklı habitatların göstergesidir.

Bölgede kaya kartalı (Aquila chrysaetus), kara akbaba (Aegypus monachus) ve gökdoğan (Falco peregrinus) gibi önemli yırtıcı türlerine de rastlanır. Bunlar, bölgenin Uluslararası Kuşları Koruma Konseyi (BirdLife International) tarafından, dünya üzerinde korunmada öncelikli 217 alandan biri olarak seçilmesindeki nedenlerden birkaçıdır.

Camili havzası, Borçka ilçesine 45 km uzaklıkta, Gürcistan sınırındadır.

 

GEZİ

ARTVİN BORÇKA KARAGÖL

 

Artvin Borçka Karagöl

Kuzey Anadolu Dağları’nın devamı niteliğinde olan Karçal Dağları’nın (3415 m) kuzeybatısında yer almaktadır. Yönetim bakımından Artvin ilinin Borçka İlçesi sınırlarında kalan gölün, ilçe merkezine uzaklığı 27 km dir. Bir heyelanla meydana gelen göl, deniz seviyesinden 1450-1480 m aralığında yer alır. Biri büyük diğeri küçük iki gölden olup alanı yaklaşık 50 000 m² olup en derin yeri 25 m yi bulmaktadır. Gölün suyu tatlı olup, bir gidegele dış drenaja bağlanmaktadır. Göl ve çevresi sahip olduğu jeolojik, jeomorfolojik, flora, fauna zenginliği ve peyzaj özellikleri nedeniyle 14.08.2002 tarihinde Tabiat Parkı (368 ha) ilan edilmiştir. Saha başta eko-turizm olmak üzere çeşitli turizm etkinlikleri için önemli bir potansiyele sahiptir.

Artvin`in Borçka ilçesine 25 kilometre uzaklıkta bulunan göl, doğaseverlerin akınına uğruyor. TEMA Vakfı`nın `Artvin Camili Kırsal Kalkınma Projesi`nin uygulandığı Camili köyünün, 7 kilometresi hariç toprak yolunu takiben ulaşılabilen göle gitmek isteyenler saklı bir cennetle karşılaşıyor.

Karçal Dağı`ndaki Aralık Yaylası`nın yakınlarında bulunan bir tepenin,1800`lü yılların başında heyelan sonucu bir derenin önünü kapatmasıyla oluştuğu bilinen göl, anıt sayılabilecek çeşitli yaşlı ağaçlarla çevreleniyor. Zengin bitki örtüsü ve hayvan çeşitliliğine sahip olan bölge, ulaşım güçlüğüne rağmen doğa tutkunlarının ilgisini çekiyor.

Borçka Karagöl Doğayı Koruma ve Tanıtma Derneği Başkanı Necip Kara, yaptığı açıklamada, Doğu Karadeniz`in doğa harikalarından biri olduğunu, bu yüzden özellikle doğa turizmine yönelik turlar düzenleyen şirketlerin müşterilerini ağırladıklarını, bölgeyi her yıl yaklaşık 10 bin kişinin ziyaret ettiğini belirtti.

368 hektarlık alanın Çevre ve Orman Bakanlığı`nca 2002 yılında `Tabiat Parkı` haline getirilmesiyle bölgenin doğa turizmi açısından cazip hale geldiğini anlatan Kara, özellikle Ankara, İstanbul ve İzmir`den turlarla gelen doğa tutkunları ile çeşitli üniversitelerden gelen bilim adamlarının  gördüklerinde hayranlıklarını saklayamadıklarını söyledi.

Karagöl

25 metre derinliğinde ve 50 dönüm alana sahip gölde. Avlanmanın yasak olması nedeniyle bol miktarda yöreye özgü kırmızı pullu alabalık bulunan gölün, göç yolunda yer aldığı için eylül ayında çok sayıda kuş türüne ev sahipliği yaptığına dikkati çekti. Kara,10 yıldan beri ağaç kesiminin yasak olduğu bölgede yeşilin her tonuyla karşılaşmanın mümkün olduğunu ifade etti.

 

 

Artin Borçka Karagöl

Artin Borçka Karagöl

Artin Borçka Karagöl

Artvin Borçka Karagöl

Artin Borçka Karagöl

Artvin Borçka Karagöl

Artin Borçka Karagöl

Artvin Borçka Karagöl

Artin Borçka Karagöl

Artvin Borçka Karagöl

Artin Borçka Karagöl

Artvin Borçka Karagöl

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

kaynak

Hemen Ara!